Sayın İlçe Milli Eğitim müdürüm, kıymetli okul müdürlerim, kıymetli öğretmen arkadaşlarımız, basınımızın güzide temsilcileri,
Şehit Kaan Çalin Mesleki ve Teknik Lise Müdürümüz Sayın Remzi Beyoğlu
geçtiğimiz gün münferit ve alçakça bir saldırıya maruz kalmıştır. Okul
müdürümüze yapılan bu saldırı ülkemizde ne ilktir ne de son olacaktır.
Dün şehit Necmettin Kuyucu ve Ceren Damak öğretmenlerimize yapılan
saldırı neyse bugün de budur. Dün nasıl bu davalara müdahilsek bugünde
ve yarında eğitim çalışanlarına yapılan şiddetin karşısında, eğitim
çalışanlarının da yanında olmaya devam edeceğiz.
Türk Eğitim- Sen
olarak, kamu da şiddettin her türlüsüne karşıyız. Kamu da şiddetin
önlenmesi için Türk Eğitim-Sen Genel Merkezimiz tarafından hazırlanan
kanun teklifi 13 kasım 2019 tarihinde MHP Iğdır Milletvekili Yalçın
Karadağ tarafından TBMM Başkanlığına sunulmuştur. Bu kanun teklifi ivedi
olarak kanunlaşmalıdır. Buradan bir kez daha yapılması gerekenleri
ilan ediyoruz.
Türk Eğitim-Sen olarak taleplerimiz;
Eğitim
çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu
kurulmalıdır.
Türk Ceza Kanununda Eğitim Çalışanlarına yönelik şiddet ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmelidir.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan birisi
de, şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da
önemsenecek bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesidir. Eğitim
çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine
şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi
ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin
oluşturulması, önleyicilik açısından önemli bir adım olacaktır. Eğitim
çalışanlarına yönelik şiddetin geldiği yer nedeniyle, Türk Ceza
Kanunu'nun birinci maddesinde belirtilen önleyicilik ve koruyuculuk
işlevinin sağlanabilmesi için yeni bir düzenleme yapılarak kamu
sağlığının korunması amacı ile harekete geçirilmesine acil ihtiyaç
bulunmaktadır.
Eğitim-öğretim hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi
ise, ancak güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarıyla mümkün olacaktır.
Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı; Eğitim-öğretim hizmetinin
sunulabilmesinin, bireylerin eğitime ulaşma haklarını kullanabilmesinin
ön koşulunu oluşturmaktadır. Teklif edilen maddeyle, Eğitim
Çalışanlarının güvenlik içinde çalışması yasal koruma altına alınmıştır.
Bu durumun önüne geçecek tedbirlerden biri olarak, Türk Ceza Kanunu'na aşağıdaki maddenin eklenmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bütün üyelerinden acilen talep etmekteyiz.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı “ÜÇÜNCÜ KISIM”ı, “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlıklı “ÜÇÜNCÜ BÖLÜM”üne “Usulsüz ölü gömülmesi” başlıklı 196 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki “Eğitim-öğretim Hizmetini Engelleme” başlıklı 196A maddesi eklenmelidir.
Türkiye’de şiddet olaylarının yeterli cezayı
almadığı konusunda yargıya olan güven eksikliği söz konusudur.
Türkiye’de özellikle kadına şiddet konusunda olduğu gibi yargının şiddet
uygulayanlara yeterli cezayı vermediği görüşü hâkimdir. Bunun yanında
yargının şiddet olayları karşısında çok uzun sürede karar vermesi şiddet
başvurusunun ve sonuçlanma işleminin pek çok idari uygulama ve başvuru
zorluğu içermesi yargıya ilişkin nedenler arasında sayılabilir.
Eğitim-öğretim kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı,
eğitim-öğretim hizmetinin verilmesi esnasında veya verilen
eğitim-öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya
tehdit kullanan kişiler hakkında, ceza hukuku kapsamında yürütülmekte
olan işlemler ve davalarda Eğitim Çalışanlarının talebi üzerine
Bakanlıkça hukuki yardım yapılması noktasında 652 sayılı Milli Eğitim
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
düzenleme yapılmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığınca acilen
“Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak
Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” benzeri “Milli
Eğitim Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak
Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” çıkarılmalıdır.
Resmî Gazete’de 28.04.2012 tarihinde yayımlanan “Sağlık
Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki
Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” Sağlık Bakanlığı ve bağlı
kuruluşlarda görev yapan personele, sağlık hizmeti sunumu sırasında
veya bu görevlerinden dolayı personele karşı kanunlarda suç olarak
tanımlanan bir fiilin gerçekleştirilmiş olması halinde verilecek hukuki
yardımın mahiyetini düzenlemektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalıdır. Şiddete maruz kalan çalışanlara, anında ve yeterli güvenlik desteği sağlanmalıdır. Yaşanan şiddet eylemleri, kayıt altına alınmalı, yargıya intikal ettirilmelidir. MEB Hukuk Müşavirliği kanalıyla yargıya intikal etmiş davalarda kendi personelinin yanında olduğunu göstermeli ve saldırganlar gecikmeden adaletin hükmüne çarptırılmalıdır.
Türk Ceza Kanunu’nda Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti caydırıcı nitelikte yeni düzenlemeler yapılarak; bu eylemlerin, kamu hizmetini engelleme, vatandaşın Eğitim hakkını kullanmayı engelleme ve bunun sonucunda insan hayatının riske atılması gibi suç tipleri başlıkları altında değerlendirileceği yasal düzenlemeler yapılmalı, cezalar artırılmalı ve verilen cezaların ertelenmemesi sağlanmalıdır.
Türk Eğitim-Sen olarak, Şehit Kaan Çalin Mesleki ve Teknik Lise Müdürümüz Sayın Remzi Beyoğlu müdürümüze yapılan saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyor, zanlıların bir an önce adalet önünde hesap vermesini talep ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla arz olunur.
Halim Hallaç
Tes Kadirli İlçe Başkanı