• ANASAYFA
• YÖNETİM KURULU
• YAZARLAR
• İNDİRİMLİ İŞYERLERİ
• ÖRNEK DİLEKÇELER
• İLETİŞİM

• HABERLER

Ülkeyi yönetenler öğretmenleri unuttular. Öğretmenlik mesleği itibar kaybederken, bu itibarı yeniden ayağa kaldırmak adına bir çalışmaları da olmadı. Tüm kamu çalışanlarına saldırılar olduğu gibi öğretmenlerimize de saldırılar oldu. Bütün bunlar belki geçmişte hiç yaşamadığımız olaylardı ama bugün bunları fazlasıyla yaşıyoruz. 

Mobbinge maruz kaldın. MEB haksızlık yaptı, hakkını mahkeme aradın. Yargı kararları uygulanmadı ve sen yine mağdur edildin. Bakanlığın yanlış politikaları sebebi ile itibar kaybettin. Fikir ve düşünce farklılığın sebebi ile fişlenmeye çalışıldın ötelendin.

Ders programınla oynarım boş gününe nöbet koyarım tehditleri ile karşı karşıya kaldın. Bu tehditlere boyun egersen ömür boyu teslim olacaksın. Bu nöbet eylemi varlığını ortaya koyman için bir şans gel bende varım de.

Yöneticilik hakkın elinden alındı, alın terin, emeğin çalındı.. Yüce Allah, 'İşi ehline veriniz' diyor iken ayrımcıların kirli elleri okullarımıza kadar ulaştı. Yıllarca emek vermiş, alın teri dökmüş, Türk milli eğitimini bir yere getirmek için fedakârca çalışmış okul yöneticilerimizin büyük çoğunluğu görevden alındı. Uyduruk değerlendirmelerle, milli eğitim teşkilatında oluşmuş çetelerin gayretleri ile bu arkadaşlarımızın alın terleri hiç hesaba katılmadı. Büyük oranda tek özelliği yandaşlık, yalakalık yapmak olan, liyakatsiz kabiliyetsiz insanlara okullar teslim edildi.

Rotasyona tabi tutulacaksın. Norm kadro fazlası oldun. 4+4+4 eğitim sistemi ile okul dönüşümleri sonucunda mağdur edildin.

Enflasyon farkından mahrum edildin ve dolayısıyla ekonomik kayba uğradın.

Devlet okullarına kaynak yok diye özel okullara teşvik verildi, yine sen mağdur edildin.

Çocuğun parasız yatılı okul hakkı kısıtlandı hatta yok edildi, hem sen hem çocuğun mağdur edildi.

Yeterli öğretmen ataması yapılmadığı için öğretmenlik bitiren çocuğun, kardeşin komşun mağdur edildi.

Alo 147 ile suçsuz yere şikâyet edildin, ceza aldın, hatta sürgüne edildin.

Öğrenci ve veli şiddetine uğradın, yok sayıldın ciddiye alınmadın, hep haksız oldun çünkü sen öğretmenlerin kral olduğu dönemde öğrenci, öğrencilerin kral olduğu dönemde öğretmendin.

Seni koruması gereken siyasi iktidar mensupları toplum önünde sürekli seni haksız yere eleştirdi.

Öğretmen atamasında KPSS'yi kaldırıp kura ile öğretmen atayacağız diyenler öğretmenlere stajyerlikte mülakat getirdi hatta sarı sendika 19. Milli eğitim şurasında eğitim fakültelerine alınacak öğrencilere mülakat önerdi.

Bugün birlik olma zamanı. Bu dönüşümü. Ancak Birlikte başarabiliriz. Türk Eğitim Sen olarak Büyük ve huzurlu Türkiye için itibarımıza sahip çıkıyoruz. Öğretmenin bende varım demesi için nöbet eylemine destek olması  gerekmektedir.

Eğer okullarımıza siyasi müdahaleler açıkça bu şekilde devam ederse, hizmetlisinden öğretmenine kadar bütün arkadaşlarımız bilsin ki, o işyerinde, o okulda huzurlu çalışamazsınız. Sürekli korkarsınız, korkutulursunuz. Bir sendika tarafından hepinize aba altından sopa gösteriliyor. 'Bize üye olmazsan başına şu iş gelir' deniliyor.


Bu kirli anlayışa teslim olan kamu çalışanlarının sayısı ise azımsanamayacak kadar çok. Bunlara 'Haydi git işine' diyebilecek yüreklilikte bir tavır ortaya koymadığınız sürece meydanı boş görecekler.


Nöbet eylemi bunun için bir fırsattır. Öğretmen Nöbet Eylemi ile itibarını yeniden kazanmalıdır. Ve kazanacaktır.


Sizler kamu görevlisisiniz. İş güvenceniz var. Kimsenin yapacağı bir şey yok. Bu kirli tezgâha gelmeyin. Bu kirli tezgâhı hep birlikte yok edebiliriz. Ne idiğü belirsiz 3 adam gelecek, bu ülkenin en aydın insanı olarak nitelendirdiğimiz öğretmenleri, memurları tehdit edecek ve onlar da bu tehdite boyun edecekler. Yok böyle bir şey!

Hayatı şerefimizle yaşamaya talip olmalıyız. Altı boş olan bu tehditlere karşı dilimizle, gerekirse elimizle müdahale etmediğimiz sürece bu adamlar sürekli boş alan bulacaktır. Birçok Eğitim Çalışanının yanlış sendikal tercihleri nedeniyle neleri kaybettiğini anlatmak bizim görevimizdir.  Bunu hep birlikte yapmalıyız. Gelin ayağa kalkalım. Milli eğitim müdürlüklerinde okullarımızda ayağa kalkalım. 'Elinizden geleni ardınıza koymayın' diyelim. Bakalım ne yapacaklar?

Sen bunları hak etmedin öğretmenim.
Türk Eğitim Sen olarak her zaman ve her şartta yanınızda olduk ve olmaya da devam edeceğiz.

Sayın öğretmenlerim İşte Devlet yetkililerimizin Öğretmenler hakkındaki düşünceleri;

Eski Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN; "Bir öğretmenin en düşük olanı 1624 lira alıyor. Ne karşılığı alıyor? Haftada 15 saat karşılığı alıyor. Peki, düz bir memur ne kadar çalışıyor? 40 saat. 40 saat için bu rakamın altında alanlar da var. Öğretmen ek ders verirse, bunun üstünde alıyor. Bir de tatili var. Yılda iki ay. Düz memurun tatili ise 20 gün. Şimdi soruyorum; bu haksızlık değil mi?

Eski Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN; "Şu sisteme bakın hele, ülkede 72 bin öğretmen açığı var, sen sınavla öğretmen seçiyorsun (KPSS), hangi akla hizmet ediyorsunuz? Bırak da öğretmenlerimiz okul seçsin, göreve başlasın. Önüne niye engel koyuyorsun? İnşallah biz hükümetimizi kurduğumuzda, bütün öğretmenlerimizi göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz."

"Eski Milli Eğitim bakanı Ömer DİNÇER; "Öğretmen kendine başka iş bulsun"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ;  "Ömer DiNÇER öğretmenlere şahsiyet kazandırmaya çalışıyor"

Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Eski Başkanı Prof Dr. Ziya SELÇUK; "Üniversiteler otuz yıldır iyi öğretmen yetiştiremiyor."

AKP Grup Başkan Vekili Mustafa ELİTAŞ; "Öğretmen 1800 TL. Alıyormuş ne iş yapıyorlar. Daha ne verelim. Git git gel Beğenmeyen başka iş yapsın"

Eski Milli Eğitim bakanı Ömer DİNÇER; 'O zaman siz gidin ücretli öğretmenlik yapın. Biz de hayvan yetiştiricisini öğretmen yapmayalım." "Eğer siz öğretmenlik yeterliliğine sahip olsaydınız zaten o 40 bin kişinin içerisinde olurdunuz, karşımda değil." "Ben öğretmen olmak isteyenleri, Eminönü'ndeki caminin önünde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki biri önlerine yem atsın. Özelde şansını deneyen öğretmenleri ise kendi yiyeceğini arayan dağ güvercinine benzetiyorum."

Ahmet KANDEMİR

Türk Eğitim Sen

Osmaniye Şube Başkanı

NÖBET EYLEMİ ÜCRET VERİLENE KADAR SÜRESİZE ÇEVRİLDİ 

İstişare toplantımızda NÖBET kararlılığımız ortaya kondu

• UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
• Yorumunuz