Okul yöneticilerini değerlendirme süreci sona erdi, okul müdürlerinin
puanları açıklandı. Bilindiği gibi görev süresi uzatılacak müdürler;
ilçe mili eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim şube müdürleri,
öğretmenler, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı ile öğrenci
meclisi başkanı tarafından değerlendirildi.
Bakınız ne oluyor? Bu insanların önlerine liste konuluyor. Paralel sarı
malum sendikamız var ya, memurlara zulmetmekten, yandaşlık yapmaktan,
toplu sözleşmede memurları satmaktan başka hiçbir özelliği olmayan
paralel sendika var ya, işte bu sendikanın AKP ilçe teşkilatları ile
oluşturduğu listeler ilçe milli eğitim müdürleri ile ilçe milli eğitim
şube müdürlerinin önlerine konuluyor. Hangi puanı taktir ettilerse,
onlar da o puanı veriyor. Ama bunlar zavallı. Kendi iradesinin arkasında
duracak karaktere de sahip değiller. Bazı şube müdürleri ise
vicdanlarına danışmışlar. Ama yukarıdakiler bakmışlar ki okul müdürüne
60 tam puan vermişler, bunun üzerine bu puanı düşürmelerini
istemişlerdir.
Soruyorum size; daha 2-3 aydır koltuklarında oturan şube müdürleri, okul
müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup olmadığından bihaber ilçe
milli eğitim müdürleri okul müdürlerine hangi kriterlere göre puan
verdi?
Hemen söyleyelim: Listeler havada uçuştu. Birilerinin emir erliğini
yapan bu sözde yetkililerin önüne isimler liste halinde geldi. Bu
isimlerin bazılarının bertaraf edilmesi, bazılarının da görevde
kalmaları konusunda talimat verildi. Petrol istasyonlarında ve
lokantalarda listeler yapıldı.
Değerlendirme sonuçlarına göre; torpili olan, iktidara yakın duran,
malum paralel sendikaya üye olan okul yöneticilerine yüksek puan
verilmiştir. Öğretmen, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı,
öğrenci değerlendirmesinden tam puan ya da yüksek puan alan okul
yöneticilerinin büyük bir kısmı her ne hikmetse ilçe milli eğitim müdürü
ve ilçe milli eğitim şube müdürlerinden çok düşük puanlar almıştır.
Bunun tersi de yaşanmış, mesai arkadaşlarından düşük puanlar alanlara
da- şayet yandaş ise- ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube
müdürleri tarafından yüksek puanlar verilmiş, bu kişilerin 75 puan
almaları sağlanarak, görev süreleri uzatılmıştır.
20-25 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış
ve bu yöneticilerin görevine son verilmiştir. Bu durum eğitimde büyük
infiale, kutuplaşmalara, çatışmalara yol açacaktır. Okul yöneticiliği
koltuğunda artık hak eden değil; torpili olan, kişisel ilişkilerini
kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktır.
Herkes takdir eder ki; bir ilçe milli eğitim müdürü ya da ilçe milli
eğitim şube müdürünün, okul müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup
olmadığını bilmesi mümkün değildir. Üstelik 2-3 aydır şube müdürlüğü
koltuğunda oturanlar, bu okul müdürleri ile hiç çalışmadan neye göre
değerlendirme yapmıştır? Çok açık söylüyoruz ki; değerlendirmeler
objektif değildir, siyasidir, usulsüzdür.
Milli eğitimde kadrolaşma operasyonu yapılmaktadır. Eğitimin her
hücresinde adamlarını görmek isteyen, kilit noktalara yandaşlarını
getirmeyi hedefleyenler kapalı kapılar ardında iş çevirmiştir. "Benden
olmayanı yok edeceğim" düsturuyla hareket edenler, farklı düşünenlere
yaşama hakkı tanımamaya ant içmiştir. İş bilmeyen, emeği ve alın teri
ile değil, siyasi hesaplarla, sendikal tercihleri nedeniyle makamlara
getirilen okul yöneticileri devri başlamıştır. Okullar bir kısmı emir
kulları tarafından yönetilecektir. Okullar siyasi iktidardan icazet
alanların cenneti haline gelecektir.
Okullar beceriksiz, yönetme
kabiliyetinden yoksun kişilere emanet edilecektir.
MEB Yasası zaten kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok eden bir
yasadır. Bu yasanın akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği'nin de
ucube olduğunu ilan etmiş, yönetmelikte yer alan hususların eğitim
hayatımızda ciddi bir kaosa yol açacağını belirtmiştik. Hukuku yerle bir
eden, kazanılmış hakları bir gecede insanların ellerinden alan bu yasa
ve yasanın getirdikleri Türk milli eğitim tarihi için utanç
vesikasıdır.Kadirli'de bu değerlendirmeyi yapanlar tarihe adları kara
leke olarak geçmiştir. Kadirli bu utancı, bu çirkefliği hiçbir zaman
unutmayacaktır. Bu günden itibaren ilçemiz de genelinde öğrencisi olan
her velinin kapısı çalınacak bu kepazelik anlatılacaktır.
Bir neslin
geleceğinin nasıl karartılmaya çalışıldığını Kadirli'de herkes duyacak
ve görecek, bundan sonra KADİRLİ'nin sokakları size dar gelecek bu
topraklar dahi öldüğünüzde sizi kabul etmeyecektir.
Herkes emin olmalıdır ki; Türk Eğitim-Sen bu işin peşini
bırakmayacaktır. Sendikamız, her türlü hukuki yola başvuracak, yanlı
davranan ve tetikçilik yapan ilçe milli eğitim müdürlerini, ilçe milli
eğitim şube müdürlerini tespit etmiş , haklarında suç duyurusunda
bulunmuştur . Bu makamlar kimsenin orta malı değildir. Kişiye özel
davranan, arkası sağlam olanı koruyan, milimetrik hesaplarla yandaş
ordusu kurmaya heveslenenler yargı önünde hesap verecektir.
Bulundukları her ortamda kul hakkı, adalet ve mazlum edebiyatı
yapan zihniyetin nasıl yezidi bir zihniyete sahip olduğu gün gibi ortaya
çıkmıştır.
Şerefiyle, Onuruyla ve Dik Duruşuyla çalışan, birçok
Müdürümüzü görevden aldınız. Böyle bir dönemde bu puanları almak onlar
için şereftir beyler. Bizler Üniversitelerden Müdür olarak mezun
olmadık. Öğretmenliğimizi seve seve yaparız.
Buradan haysiyetini satmayan onurlu ve dik duran
Yöneticilere sesleniyoruz.
Size ahlaksız teklifte bulundular, tehdit ettiler ancak
siz onur ve haysiyetinizi satmadınız bugün mağlup gibi gözükseniz de
kul katında da Allah katında da galip olan sizlersiniz.Hukuki
mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Hayatlarının her anı güce
yamanarak geçen kubur faresi zihniyet er geç mağlup olacaktır.
Kimseye eyvallahımız yok. Allah'tan başka kimseden yardım dilemiyoruz.
Biz herkesin üzerinde taşıdığı sorumluluğu yerine getirmesini istiyoruz.
Ölümden öte yol yok. Kimseden korkumuz da yok.
Bu ülkenin hukuk devleti
olduğunu, T.C. vatandaşlarının her birinin siyasi anlayışı, ideolojisi
ne olursa olsun kıymetli bir insan olduğunu tescil edecek olan hukuktur,
yargı adamlarıdır. Bu noktada tüm hâkimleri, savcıları sorumluluk
almaya görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum.
Kadirli 'yi yönetenlere soruyoruz:
MEM 'de güzel ahlak yerine ahlaksızlığın kol gezdiğinden haberdar değil
misiniz?
Hileli, usulsüz, subjektif, gayri ciddi değerlendirme yapanlara herhangi
bir yaptırım uygulayacak mısınız?
Okulları hak etmeyen, bilgi ve tecrübesinin gücüyle değil, torpilin
gücüyle o makamlara getirilen kişilere teslim ederken hiç mi uykunuz
kaçmayacak? Biz bundan sonra çocuklarımıza yalanı, dolanı, hileyi mi
öğreteceğiz? Yandaş kayırmacılığını bu ülkenin çocuklarının koluna altın
bilezik olarak mı takacaksınız? Çocuklarımız, bu örneklerle mi iyi,
dürüst ve ahlaklı bireyler olarak yetişecek?
Çocuklarımızın böyle
kişilere emanet edilmesini, yüz akımız olan öğretmenlerimizin sevk ve
idaresini bu beceriksiz, ehil olmayan kişilerin yapmasını içinize nasıl
sindireceksiniz
Dini doğruları referans aldığını söyleyen ancak her türlü sahtekârlığı
yapan, Allah korkusu yaşamayan, kul hakkı yemeyi hayatının felsefesi
haline getiren bu ucube güruh, her türlü rezilliğe imza atmayı ilke
edinmiştir. İktidara "Benim adamım sizin adamınız" diyebilen bu çete,
her türlü ilke ve değeri ayaklar altına almıştır. İnsanlara "bana üye
olmazsan seni müdür yapmam" diyebilecek kadar ahlaktan yoksun bu yapı,
bu şekilde üye kaydederek daha ne kadar varlığını sürdürmeyi
planlamaktadır?
Şu andaki siyasi erk gücünü kaybettiğinde bu yapı hala
güçlü olabileceğini mi zannetmektedir? Şantajla, tehditle büyüyenlerin
gün gelecek foseptik çukurunda çığlıkları duyulacaktır.
Tüm okul yöneticilerimiz bilmelidir ki; gerekçesi olmadan verilen her
puan hukuka aykırıdır. Bu noktada yapılan değerlendirmede görev süresi
uzatılmayan okul müdürlerimiz, haklarını hukuk önünde aramalıdır.
Yapılacak şey şudur: Görev süresi uzatılmayan okul müdürleri bu işlemin
tebliği veya öğrenilmesi ile birlikte dava açma süresi olan 60 gün
içinde iptal davası açabilecektir. İptal davası açma süresi içerisinde
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde değerlendirme formunun
istenilmesi açılacak davanın gerekçelendirilmesi için büyük önem arz
etmektedir. Sendikamız da bu konuda her türlü hukuki desteği
sağlayacaktır.
Ayrıca Türk Eğitim-Sen'in eylemlilik süreci de devam edecektir. Bugün
İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri önünde yaptığımız bu eylem yarın İl
Milli Eğitim Müdürlüğü önünde dozu artacak devam edecektir. Gerekirse
Türkiye'yi eylem alanına çevireceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
76 bin okul yöneticisinin hakkını gasp ettirmeyeceğiz, haksızlık
yapanlara, usulsüz uygulamalarla insanların hayatını cehenneme
çevirenlere bunun hesabını en ağır şekilde soracağız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
HALİM HALLAÇ
TES KADİRLİ İLÇE TEMSİLCİSİ
TES OSMANİYE ŞUBE SEKRETERİ