29 Mart 2024 Cuma
Anasayfa > HABERLER > Zulüm ve Zalimle Mücadele Çalışma Takvimi

Zulüm ve Zalimle Mücadele Çalışma Takvimi

01.09.2014 20:21 12 14 16 18 yazdır
TES KADIRLI İLÇE TEMSİLCİLİĞİ Zulüm ve Zalimle Mücadele Çalışma Takvimi 1 Eylül 2014 -sonsuza kadar
Zulüm ve Zalimle Mücadele Çalışma Takvimi

Okul yöneticilerini değerlendirme süreci sona erdi, okul müdürlerinin puanları açıklandı. Bilindiği gibi görev süresi uzatılacak müdürler; ilçe mili eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim şube müdürleri, öğretmenler, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı ile öğrenci meclisi başkanı tarafından değerlendirildi.

Bakınız ne oluyor? Bu insanların önlerine liste konuluyor. Paralel sarı malum sendikamız var ya, memurlara zulmetmekten, yandaşlık yapmaktan, toplu sözleşmede memurları satmaktan başka hiçbir özelliği olmayan paralel sendika var ya, işte bu sendikanın AKP ilçe teşkilatları ile oluşturduğu listeler ilçe milli eğitim müdürleri ile ilçe milli eğitim şube müdürlerinin önlerine konuluyor. Hangi puanı taktir ettilerse, onlar da o puanı veriyor. Ama bunlar zavallı. Kendi iradesinin arkasında duracak karaktere de sahip değiller. Bazı şube müdürleri ise vicdanlarına danışmışlar. Ama yukarıdakiler bakmışlar ki okul müdürüne 60 tam puan vermişler, bunun üzerine bu puanı düşürmelerini istemişlerdir. Soruyorum size; daha 2-3 aydır koltuklarında oturan şube müdürleri, okul müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup olmadığından bihaber ilçe milli eğitim müdürleri okul müdürlerine hangi kriterlere göre puan verdi? Hemen söyleyelim: Listeler havada uçuştu. Birilerinin emir erliğini yapan bu sözde yetkililerin önüne isimler liste halinde geldi. Bu isimlerin bazılarının bertaraf edilmesi, bazılarının da görevde kalmaları konusunda talimat verildi. Petrol istasyonlarında ve lokantalarda listeler yapıldı.


Değerlendirme sonuçlarına göre; torpili olan, iktidara yakın duran, malum paralel sendikaya üye olan okul yöneticilerine yüksek puan verilmiştir. Öğretmen, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı, öğrenci değerlendirmesinden tam puan ya da yüksek puan alan okul yöneticilerinin büyük bir kısmı her ne hikmetse ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürlerinden çok düşük puanlar almıştır. Bunun tersi de yaşanmış, mesai arkadaşlarından düşük puanlar alanlara da- şayet yandaş ise- ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürleri tarafından yüksek puanlar verilmiş, bu kişilerin 75 puan almaları sağlanarak, görev süreleri uzatılmıştır. 20-25 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevine son verilmiştir. Bu durum eğitimde büyük infiale, kutuplaşmalara, çatışmalara yol açacaktır. Okul yöneticiliği koltuğunda artık hak eden değil; torpili olan, kişisel ilişkilerini kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktır. Herkes takdir eder ki; bir ilçe milli eğitim müdürü ya da ilçe milli eğitim şube müdürünün, okul müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. Üstelik 2-3 aydır şube müdürlüğü koltuğunda oturanlar, bu okul müdürleri ile hiç çalışmadan neye göre değerlendirme yapmıştır? Çok açık söylüyoruz ki; değerlendirmeler objektif değildir, siyasidir, usulsüzdür. Milli eğitimde kadrolaşma operasyonu yapılmaktadır. Eğitimin her hücresinde adamlarını görmek isteyen, kilit noktalara yandaşlarını getirmeyi hedefleyenler kapalı kapılar ardında iş çevirmiştir. "Benden olmayanı yok edeceğim" düsturuyla hareket edenler, farklı düşünenlere yaşama hakkı tanımamaya ant içmiştir. İş bilmeyen, emeği ve alın teri ile değil, siyasi hesaplarla, sendikal tercihleri nedeniyle makamlara getirilen okul yöneticileri devri başlamıştır. Okullar bir kısmı emir kulları tarafından yönetilecektir. Okullar siyasi iktidardan icazet alanların cenneti haline gelecektir.


Okullar beceriksiz, yönetme kabiliyetinden yoksun kişilere emanet edilecektir. MEB Yasası zaten kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok eden bir yasadır. Bu yasanın akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği'nin de ucube olduğunu ilan etmiş, yönetmelikte yer alan hususların eğitim hayatımızda ciddi bir kaosa yol açacağını belirtmiştik. Hukuku yerle bir eden, kazanılmış hakları bir gecede insanların ellerinden alan bu yasa ve yasanın getirdikleri Türk milli eğitim tarihi için utanç vesikasıdır.Kadirli'de bu değerlendirmeyi yapanlar tarihe adları kara leke olarak geçmiştir. Kadirli bu utancı, bu çirkefliği hiçbir zaman unutmayacaktır. Bu günden itibaren ilçemiz de genelinde öğrencisi olan her velinin kapısı çalınacak bu kepazelik anlatılacaktır.


Bir neslin geleceğinin nasıl karartılmaya çalışıldığını Kadirli'de herkes duyacak ve görecek, bundan sonra KADİRLİ'nin sokakları size dar gelecek bu topraklar dahi öldüğünüzde sizi kabul etmeyecektir. Herkes emin olmalıdır ki; Türk Eğitim-Sen bu işin peşini bırakmayacaktır. Sendikamız, her türlü hukuki yola başvuracak, yanlı davranan ve tetikçilik yapan ilçe milli eğitim müdürlerini, ilçe milli eğitim şube müdürlerini tespit etmiş , haklarında suç duyurusunda bulunmuştur . Bu makamlar kimsenin orta malı değildir. Kişiye özel davranan, arkası sağlam olanı koruyan, milimetrik hesaplarla yandaş ordusu kurmaya heveslenenler yargı önünde hesap verecektir. Bulundukları her ortamda kul hakkı, adalet ve mazlum edebiyatı yapan zihniyetin nasıl yezidi bir zihniyete sahip olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır.


Şerefiyle, Onuruyla ve Dik Duruşuyla çalışan, birçok Müdürümüzü görevden aldınız. Böyle bir dönemde bu puanları almak onlar için şereftir beyler. Bizler Üniversitelerden Müdür olarak mezun olmadık. Öğretmenliğimizi seve seve yaparız. Buradan haysiyetini satmayan onurlu ve dik duran Yöneticilere sesleniyoruz. Size ahlaksız teklifte bulundular, tehdit ettiler ancak siz onur ve haysiyetinizi satmadınız bugün mağlup gibi gözükseniz de kul katında da Allah katında da galip olan sizlersiniz.Hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Hayatlarının her anı güce yamanarak geçen kubur faresi zihniyet er geç mağlup olacaktır. Kimseye eyvallahımız yok. Allah'tan başka kimseden yardım dilemiyoruz. Biz herkesin üzerinde taşıdığı sorumluluğu yerine getirmesini istiyoruz. Ölümden öte yol yok. Kimseden korkumuz da yok.

Bu ülkenin hukuk devleti olduğunu, T.C. vatandaşlarının her birinin siyasi anlayışı, ideolojisi ne olursa olsun kıymetli bir insan olduğunu tescil edecek olan hukuktur, yargı adamlarıdır. Bu noktada tüm hâkimleri, savcıları sorumluluk almaya görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum. Kadirli 'yi yönetenlere soruyoruz: MEM 'de güzel ahlak yerine ahlaksızlığın kol gezdiğinden haberdar değil misiniz? Hileli, usulsüz, subjektif, gayri ciddi değerlendirme yapanlara herhangi bir yaptırım uygulayacak mısınız? Okulları hak etmeyen, bilgi ve tecrübesinin gücüyle değil, torpilin gücüyle o makamlara getirilen kişilere teslim ederken hiç mi uykunuz kaçmayacak? Biz bundan sonra çocuklarımıza yalanı, dolanı, hileyi mi öğreteceğiz? Yandaş kayırmacılığını bu ülkenin çocuklarının koluna altın bilezik olarak mı takacaksınız? Çocuklarımız, bu örneklerle mi iyi, dürüst ve ahlaklı bireyler olarak yetişecek?

Çocuklarımızın böyle kişilere emanet edilmesini, yüz akımız olan öğretmenlerimizin sevk ve idaresini bu beceriksiz, ehil olmayan kişilerin yapmasını içinize nasıl sindireceksiniz Dini doğruları referans aldığını söyleyen ancak her türlü sahtekârlığı yapan, Allah korkusu yaşamayan, kul hakkı yemeyi hayatının felsefesi haline getiren bu ucube güruh, her türlü rezilliğe imza atmayı ilke edinmiştir. İktidara "Benim adamım sizin adamınız" diyebilen bu çete, her türlü ilke ve değeri ayaklar altına almıştır. İnsanlara "bana üye olmazsan seni müdür yapmam" diyebilecek kadar ahlaktan yoksun bu yapı, bu şekilde üye kaydederek daha ne kadar varlığını sürdürmeyi planlamaktadır?

Şu andaki siyasi erk gücünü kaybettiğinde bu yapı hala güçlü olabileceğini mi zannetmektedir? Şantajla, tehditle büyüyenlerin gün gelecek foseptik çukurunda çığlıkları duyulacaktır. Tüm okul yöneticilerimiz bilmelidir ki; gerekçesi olmadan verilen her puan hukuka aykırıdır. Bu noktada yapılan değerlendirmede görev süresi uzatılmayan okul müdürlerimiz, haklarını hukuk önünde aramalıdır. Yapılacak şey şudur: Görev süresi uzatılmayan okul müdürleri bu işlemin tebliği veya öğrenilmesi ile birlikte dava açma süresi olan 60 gün içinde iptal davası açabilecektir. İptal davası açma süresi içerisinde Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde değerlendirme formunun istenilmesi açılacak davanın gerekçelendirilmesi için büyük önem arz etmektedir. Sendikamız da bu konuda her türlü hukuki desteği sağlayacaktır.

Ayrıca Türk Eğitim-Sen'in eylemlilik süreci de devam edecektir. Bugün İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri önünde yaptığımız bu eylem yarın İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde dozu artacak devam edecektir. Gerekirse Türkiye'yi eylem alanına çevireceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. 76 bin okul yöneticisinin hakkını gasp ettirmeyeceğiz, haksızlık yapanlara, usulsüz uygulamalarla insanların hayatını cehenneme çevirenlere bunun hesabını en ağır şekilde soracağız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

HALİM HALLAÇ TES KADİRLİ İLÇE TEMSİLCİSİ TES OSMANİYE ŞUBE SEKRETERİ




















Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorinin Diğer Haberleri